
Yengeç Dönencesi
- Yazar : Henry
- Yayımcı : Siren Yayınları
- Baskı Tarihi : 2016
- Sayfa Sayısı : 288
- ISBN : 9786055903367
- Baskı : 2.Hamur
Yengeç Dönencesi
ÖLMEDEN ÖNCE OKUMANIZ GEREKEN 1001 KİTAPTAN BİRİ! Henry Miller, yıllarca yasaklı kalmasına rağmen bugün çağdaş edebiyatın en önemli başyapıtlarından biri sayılan Yengeç Dönencesi ile karşınızda. O günden bu yana her kaçığın Pariste er ya da geç keşfettiği bir şeyi keşfettim: cehennem azabı çekecek olanlar kendilerine uygun cehennemi ısmarlayamıyordu. Akıntıya kapılmış, dümensiz bir gemi. Anahtarı olmayan bir delik. Haz, hüzün, hezeyan. Zamanın çarkında, medeniyetin kokuşmuş sularında sürüklenen, çivisi çıkmış bir dünya burası. Birileri tüller, kadifeler içindeyken diğerleri balçıklara gömülmüş debelenmekte. Zaman geçip gidiyor. Ne dün var ne yarın. Ve Henry Miller, çorak topraklar üzerinde yeraltı baharlarının peşinde. Zaman zaman patlayan, bizi yaralayan ve içimizi dağlayan, bizden iniltiler, gözyaşları ve beddualar koparan sayfalar okuyorsak, bilin ki bunlar sırtı duvara dayalı, tek savunması sözcükler olan biri tarafından yazılmıştır; sözcükler dünyanın yalancı ve ezici ağırlığından, yüreksizlerin kişilik mucizesini çökertmek için yarattığı işkence aletleri ve çarklardan her zaman daha güçlüdür.
-
özge yanmaz
Dobra bir kitapla yine karşınızdayım; dobra, sert, açık sözlü, net, dümdüz. Otobiyografik özellikler taşıdığını göz önünde bulundurursak Henry Miller'ın en azından belli bir dönem tam olarak hayatı yaşadığını, hissettiğini söyleyebiliriz. Paris'te bir Amerikalı olarak anlatmış Miller olanı biteni. Zaman kavramı pek yok. Zaten bu kitaba bir kurgu demek bence çok doğru da değil. Gerçekten de daha çok biyografik, otobiyografik bir eser. Tabi ki kurgu izlenimi veriyor ama o kadar olur. Esasında bana sorsanız bu kitabı tavsiye eder misin diye direkt savunmaya geçerim 'yaa işte oku tabi de ne bileyim, falan filan' diye; kıvırırım, mırın kırın ederim.Sebebi de mezhebimin bu kadar geniş olmaması. Bu kitapta bu durum cinsellik için geçerli belki; ancak benim açımdan bir yazar derdini daha edebi anlatabilecekken bu kadar açık seçik anlatınca olmuyor. Yani en başta sıkılıyorum. Ne bileyim, mesela anesteziyi anlatan bir kurgu okusam da aynı şey geçerli olurdu. Sürekli bağırsaklarını şöyle yırttı attı, kalbini damarlarından kopardı gibi ifadeler çok sert olurdu, değil mi? Hah işte, bu kitabın sevemediğim yanı o oldu. Kitap süresince karakterimizin çektiği özellikle maddi sıkıntılar ve bunun getirisi olarak açlık teması süper işlenmiş yalnız. Zaten beni rahatsız eden gereksiz sertliğini bir kenara bırakırsak harika tespitler ve cümleler barındıran bir eser olduğunu söylemem lazım. Her şeyi geçtim bir insanın kafasından geçenleri okuyorsunuz ki bu bence okura yeni bir bakış açısı kazandırmak, yeni bir insan tanıtmak gibidir. Velhasılıkelam, Yengeç Dönencesi nevi şahsına münhasır bir kitap. Herkese tavsiye etmiyorum. Kendine güvenen, ben yeniliğe açığım diyenlere daha çok hitap ediyor. Bilin yani. Ondan sonra yok Mustafa'yı da adam bildik de beğendiği kitabı okuduk falan olmasın. Üzmeyin beni. Ben de insanım.