
Uğultulu Tepeler
- Yazar : Emily
- Yayımcı : Koridor Yayıncılık
- Baskı Tarihi : 2016
- Sayfa Sayısı : 480
- ISBN : 9786059702317
- Baskı : 2.Hamur
Uğultulu Tepeler
En çok okunan klasikler, özenli çevirilerle ve alanında uzman akademisyenlerin editörlüğünde okuyucuyla buluşuyor. Uğultulu Tepeler, bir tarafta hırçınlığıyla ünlü Catherine ve diğer tarafta yaşadığı sert koşullar sebebiyle katılaşmış, başkalarına olduğu kadar kendine karşı da acımasız olan Heathcliff'in vahşi bir nefretle körüklenen aşklarının hikâyesi. Emily Brontë gencecik hayatına sığdırdığı, 19. yüzyıl İngiliz edebiyatında çığır açan bu ilk ve tek romanında okuyucuyu insan doğasının karanlık kuytularında dolaştırıyor, saplantılı bir aşkın tehlikeli sularından geçirerek büyülü bir atmosferle buluşturuyor. Yüreğinizde duygu bulutlarının çarpışıp önü alınamaz bir gürleme eşliğinde sel olup aktığı, rüzgârın uğultusunun elinizden kayıp giden sayfaların sesine karıştığı bu unutulmaz eseri Handan Haktanır'ın özenli çevirisiyle sunuyoruz.
-
funda cengiz
#uğultulutepeler #emilybrontë . Bay Lockwood, Heathcliff'e ait Thrushcross Çiftliği'ni kiralar. Uğultulu Tepeler'de yaşayan evsahibi Heathcliff'i ziyareti sırasında, hava şartlarından dolayı orada kalmak zorunda kalır. Catherine'e ait eski İncil ve başka kitaplar bulur. İçlerinde ufak tefek notlarla karşılaşır ve Catherine'i merak etmeye başlar. Thrushcross Çiftliği'nin kâhyası Ellen (Nelly)nin, Bay Lockwood'a yaşananları anlatmasıyla hikayemiz başlar. Bu kitapta aşkın doğurduğu intikamı okuyoruz. Kitabın ilk bölümlerinde Heathcliff'e acıma duygusuyla başlayıp, sonuna geldiğimizde nefretle bitiriyoruz. Çok yoğun duygular içerisinde kalıyorsunuz. Hastalık derecesinde aşk, aşırı sevgi, iyilik, dostluk, nefret, sadakat, intikam, düşmanlık, zayıflık, pişmanlık, hata.... Yazar bizlere çok iyi yansıtmış ve kitaba çok güzel işlemiş. Yazarın üslubu çok naif. Anlatımı, betimelemleri yerindeydi. Sanki Nelly olayları bana anlatıyormuş gibiydi. Sadece ilk başlardan ben biraz sıkıldım. Ama daha sonrasında olaylar o kadar ilginç ilerliyor ki elimden bırakamadım. Karakterler de çok iyiydi. Başta Edgar olmak üzere, Nelly, küçük Catherine sevdiğim karakterler oldu. Hatta kaba saba olmasına rağmen en başından beri Hareton'u bile çok sevdim. En çok da Edgar'a üzüldüm. Ayrıca Linton beni çok şaşırttı ve nefret etmeme neden oldu. Ben çok beğendim. Gotik türüne güzel bir örnek. Başka ne diyebilirim ki? Herkese keyifli okumalar.