Gölge varlığın ispatıdır, yazar değerli eserinde, gerçekte var olan lakin devlet gözünde varlığı kabul görmeyen veya nokta kadarcık önemi olan gariban Anadolu köylüsünün kaderini dile getirmiştir. Onun içindir ki adı ‘’GÖLGESİZLER’’ dir. Onların çaresizliği, başlarına gelen olayların, üzerlerinde ne gibi etkiler yarattığı, kendilerince çözme çabalarının da üzerlerinde nasıl derin yaralar açtığı anlatılmış. Belki de burada bizlerin kaderciliğine, şükürcülüğüne vurgu yapmıştır yazar. “Tekrarlardan değil,” dedi; “tekrarların tekrarından” bıkmışızdır. Romanda en çok üzüldüğüm iki karakter oldu biri ‘’GÜVERCİN’’ kadersiz kız, bir diğeri de adı bile olmayan ‘’Cennetin Oğlu’’ . Bir adı hak edecek kadarda mı varlıksız dı bu garip, bir ad konulacak kadar damı gölge sizdi? İçim sızladı size ne diyeyim, ne yazayım bilemedim ki !!! Sahi “Kar neden yağar kar” bileniniz var mı?

kafka dergisinde denk geldigim bir yazardı kendisi merak edip okumak istemistim kitap bittikten sonra tum kitaplarini okumam gerek dedim. sahane yazarlarimiz romanlarimiz olabilir fakat alısilmisin disinda son sayfaya kadar heyecanimin dinmedigi ve saskinligimi kitabi kapatirkende yasatigim harika bir eser 😍 detayli anlatim biciminin beni yormadigi her cumlenin zihnimde canlandigi yegane eser 🤗 tek bir detay vermek istemiyorum okuyun okuyun okuyun

Postmodern tadında bir eser. Kitabı okuduktan sonra filimini de izlemeyi unutmayan, derim...

Okuduğum ilk postmodern roman olmakla birlikte dilini, akıcılığını, betimlemelerini oldukça başarılı buldum. Aynı anda farklı iki zaman dilimini konu alan, okuduğunuzda “ Şimdi hangisini okuyordum ben?” sorusunu her an akıllara getiren, sonuna gelindiğinde ise “Ben doğru mu anladım acaba?” sorusunu zihinlerde muhakkak buunduran çok farklı ve sürekleyici bir kitap.

Yazarın okuduğum ilk kitabı olan “ Kuşlar Yasına Gider” i beğenerek ve hayranlıkla okumuştum, hâl böyle olunca bütün kitaplarını okumak isteyerek sonraki durağım “ Gölgesizler” oldu. Ancak hayal kırıklığına uğradım. Post modern olmanın yanı sıra bana oldukça fantastik ve şizofrenik geldi. Baş karakterin şizofren olduğu duygusunu yarattı ve kitapta sürekli “ şu an ne demek istiyor” girdabında sıkışıp kaldım. Bu da beni oldukça yordu diyebilirim.