
Feniçka
- Yazar : Lou
- Yayımcı : Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
- Baskı Tarihi : 2017
- Sayfa Sayısı : 80
- ISBN : 9786053327837
- Baskı : 2.Hamur
Feniçka
Lou Andreas-Salomé modern anlamda "feminist" olarak tarif edilemese de, bağımsız ve özgürlükçü yaşamıyla kuşaklar boyu feministler için bir rol model oldu. Nietzsche, Rilke ve Freud gibi önemli şahsiyetlerle kurduğu dostluklarla ve onlar üzerindeki etkisiyle gündeme geldi. Avrupa üniversitelerinde öğrenim gören ilk kadınlardan biri olarak, erkeklerle ilişkileri çağının kadınlarına göre farklı bir seyir izlemişti. Feniçka, Andreas-Salomé'nin Alman oyun yazarı Franz Wedekind'le yaşadığı, daha sonra Alban Berg'in Lulu adlı operasının librettosuna da konu olan bir deneyime dayanır. Geleneksel cinsiyetler arası ilişkileri pek umursamayan, İsviçre'de doktorasını yapmış Moskovalı bir kadının bir erkek psikoloğun gözünden anlatılan hikâyesidir. Anlatıcı yapıtın akışı içinde Feniçka'yla dostluğunu ilerletirken, kadınları her daim belli şablonlar içinde; ya erkek avcıları ya da salt zihinsel kapasiteleriyle öne çıkan cinsiyetsiz varlıklar olarak değerlendirmekten vazgeçip, insan olarak görmeyi öğrenir.
-
Miray İnal Karaaslan
Yazarın okuduğum ilk kitabı ve beğendim. Özgürlükçü Feniçka’yı tanıyorsunuz. Fiminist Feniçka.. sonunu farklı beklerdim şaşırdım ve yarım kalmış gibi geldi bana. Ama okunmaya değer. Salome’nin diğer kitaplarını da okurum.☘️✌🏻
-
Melati's Books
🤝Lou Andreas-Salome/Feniçka🤝 🤝Giderek daha çok sevdiğim bir yazar ile geldim bugün❤ 🤝Kitap Max Werner adında kadınlar hakkında tek tip düşüncelere sahip olan bir adamın, kadınların aslında düşündüğü gibi olmadığını kendisine kanıtlayan Feniçka veya Fenya ile tanışmasıyla başlıyor. 🤝Tanıştıkları gecenin ikisi açısından kötü sonlanmasının üzerinden bir yıl geçiyor ve yine karşılaşıp güzel bir dostluğu başlatıyorlar zaten asıl olaylar da bundan sonra başlıyor. 🤝Max’ın kadınlar hakkındaki düşüncelerini sevmedim tabi ki Fenya sayesinde bu düşünceler değişti ama yine de sevmedim çünkü aradan onlarca yıl geçmesine rağmen hala aynı düşünceye sahip insanlar var. Yazarın bu konuları anlatışı güzeldi. ⚊“Bu dünyada bizi özgürlüğe yaklaştıran tek bir şey varsa o da zihinsel çalışmalardır.” ⚊“İnsan kadınları ister idealize etsin ister şeytanileştirsin, her durumda erkeğe bağlı değerlendirip basitleştiriyordu.”(hiçbir insanı basitleştirmemeniz dileğiyle) 5/5
-
Zeynep Arslan
🌹 fotoğrafların tümü aynı isimli bookstagram hesabıma aittir. 🌹 Feniçka|| LOU ANDREAS-SALOMÉ 🌹 #arkakapak Lou Andreas-Salomé modern anlamda "feminist" olarak tarif edilemese de, bağımsız ve özgürlükçü yaşamıyla kuşaklar boyu feministler için bir rol model oldu. Nietzsche, Rilke ve Freud gibi önemli şahsiyetlerle kurduğu dostluklarla ve onlar üzerindeki etkisiyle gündeme geldi. Avrupa üniversitelerinde öğrenim gören ilk kadınlardan biri olarak, erkeklerle ilişkileri çağının kadınlarına göre farklı bir seyir izlemişti. Feniçka, Andreas-Salomé'nin Alman oyun yazarı Franz Wedekind'le yaşadığı, daha sonra Alban Berg'in Lulu adlı operasının librettosuna da konu olan bir deneyime dayanır. Geleneksel cinsiyetler arası ilişkileri pek umursamayan, İsviçre'de doktorasını yapmış Moskovalı bir kadının bir erkek psikoloğun gözünden anlatılan hikâyesidir. Anlatıcı yapıtın akışı içinde Feniçka'yla dostluğunu ilerletirken, kadınları her daim belli şablonlar içinde; ya erkek avcıları ya da salt zihinsel kapasiteleriyle öne çıkan cinsiyetsiz varlıklar olarak değerlendirmekten vazgeçip, insan olarak görmeyi öğrenir. 🌹 #yorum Feniçka isimli üniversite eğitimi tamamlamış ve doktorasını yapan bir kadın Pariste Max isimli bir adamla karşılaşır her ne kadar sonra yolları ayrılsa da yine bir şekilde bir araya gelirler. Zamanla aralarında derin bir dostluk oluşan ikili giderek birbirlerini anlamaya başlarlar. Özellikle Max'ın Feniçka sayesinde kadınlara karşı görüşü günden güne değişir. Ben bu ikilinin zamanla gelişen dostluğunu ve Max'ın fikirlerinin evrimini gördüğümüz kısımları çok sevdim fakat kitap ne yazık ki beklentimi çok fazla karşılayamadı. Kitabın konusu kötü değildi hatta çok güzeldi ama bana göre biraz yavaş işlenmişti. Tabii kitabın 70 sayfa olduğunu da göz önünde bulundurmak lazım. Kitabın konusu sayesinde kitabın ağır ilerlemesini göz ardı ediyorum. Gayet okunabilir bir kitaptı. Tam olarak otobüs yolculuğunda okumalık bir kitaptı hatta. Zaten kısa olan bu kitabı boş bir zamanınızda sıkıştırıp okumanızı tavsiye ediyorum. Puan:4/5
-
k Kartal
Kitabı anlamaya çalışırken yorulduğumu söyleyebilirim. Çünkü anlatımlardan kaynaklı olarak sol kulağı sağ elle tutma şeklinde bir çekişme var. O döneme ait bir olgu olduğunu düşünmekteyim. Ben sadece bir kitap okumayı seven biriyim ama hissettiklerim bunlardı. Özür dileyerek Sırf kadını seven adamlar nedeniyle merak edip okudum da diyebilirim.
-
Sibel Duman
#Kitapyorum #Feniçka #LouAndreasSalome Bir iki kitap okuduktan sonra muhakkak klasik bir eser okurum. Klasikler vazgeçilmez ve son derece haz veren kitaplar arasındadır benim için. Bu kadın yazarın adını da eserlerini de hiç duymamıştım. Modern klasikler arasında görünce merak ettim ve aldım.İyi ki almışım ve okumuşum. Yazarın tarzı Stefan Zweig`ı çağrıştırdı bana. İnce bir eser olmasına rağmen anlatılanlar ve yaşatılanlar çok yoğun. Üstelik psikolojik tahliller de müthiş. Kitabın konusuna gelirsek, Feniçka,İsviçre`de doktorasını yapmış Moskovalı bir kadın.Özgürlüğüne düşkün ve toplum baskısının karşısında olan bir kadın. İsviçre`de tanıştığı psikolog arkadaşı Rusya`ya kendisini ziyarete gelir. Moskova`da sanki karşısında başka bir Feniçka vardır. Kendisi bunun neden böyle olduğunu anlamaya çalışırken, bir erkek olarak dünyaya kadın gözüyle bakmayı öğrenir Feniçka`dan. Evliliğin sadece topluma karşı özgürce aşk yaşamak için yapılmasına karşı olan Feniçka ve arkadaşının tartışmaları çok isabetli analizlerle dolu. Kadınların bu konuda yaşadıkları sorunları bir erkek psikoloğun gözüyle okumak çok ayrı bir deneyim. Zweig okurlarının kesinlikle beğeneceğine eminim👍👍
-
Merve Tezcan
Kitap direkt olarak feminizm üzerine olmasa da benim bütün feminist duygularım canlandı ama anlatımını yer yer karışık bulduğumu itiraf etmeliyim.
-
Murat Tarım
#GaiptenBirFeniçka Bazen kitap okumak için tek nedenim: "içgüdüsel refleks" oluyor. Bu yüzden Feniçka'yi bir hayli merak ettim. Gerçi bu kitaba lütfen ismiyle müsemma edin! Hâsılı efendim, kitap öyle ahım şahım bir kurgu değil. Alabildiğine basite ve sadeye indirgenmiş...-Adeta eşeğin kulağına yasin okur gibi, özgürlükten dem vuruyor!...- Ki esaslı bir ruhsal çalkantı olduğu da ayrı bir mesele .ilerleyen dakikalarda olayın vehametindeki omurgasızlık Feniçka'yi daha bir görünür kılıyor. Pek bilinemeyen ve bazı nedenlerden ötürü, kaderin cilvesiyle sarmaş dolaş olmuş iki insanın dostluğuna gidiyor, başlarda. Feniçka ise bir garip.Özgür ruhlu ebegümeci gibi, ne yardan geçerim ne de serden diyerekten onun kalp atışlarındaki düzensizliğin farkına varıyorsunuz...nefes alış-verişlerindeki ritim bile ayyuka tırmanıyor bu çalkantıdan...- Feniçka'nın ruhu yerinde duramıyor masum bir nedeni var, belki de ... Pekâlâ, oynaşırken bana mı sordun ulan! Şimdi de , hüngür hüngür ağlıyorsun değil mi.? ama bu, neyi değiştirir ki? gerçek hâlâ yerli yerinde değil mi? Ve bu iğrenç gerçeği; ancak başka bir iğrençlikle değiştirebilirsin... neyi zannediyordun ki! O özgür ruhlu ayaklarının altına kırmızı halılar serileceğini falan mı!- Feniçka çaresiz.Feniçka büsbütün sessiz.Bu sonu gelmeyen iniltileri duymak yerine , o hâlâ, eşeğin kulağına hatim indirmeye devam ediyor... Ah tatlım, ne yazık ki, kötü haber tez ulaşır: kahrolası gerçekler dünyasında; her şeyin bir bedeli var.
-
Melek Ceylan
Sanki bütün kadınlar hanım hanım, narin olmak zorunda. Ayakları yere sağlam basan bir kadın Feniçka. O yüzden de bastırılmış duygulara karşı çıkıyor. Yaptıkları için utanç duymak istemiyor. O yüzden de aşkını göz ardı etmeyi bile başarıyor. Kitabı feminist duygularla değil, herkesin eşitlik içinde olması gerektiği duygusu ile okuyun derim. "Benim duyduğum en aşağılayıcı şey, insanın yürekten inanarak yaptığı bir şeyi saklamak veya inkar etmek zorunda kalması."