Yazarın " Ne yazık ki, tarihin dizi ve romanlardan öğrenildiği bir ülkede yaşıyoruz ve insanımıza doğru tarihi anlatmanın en etkili yolunun roman tadında ama hiç kurguya kaçmadan ana kaynaklara inilerek yapılan bir çalışmadan geçtiğine inanıyorum"  düşüncesi ile kaleme aldığı kitabı özgün kılan 15 yılı aşkın bir gezi ve fotoğraflama süreci ile, Kanuni’nin gittiği 3 yer hariç tamamına gidip resmederek kitaba eklediği ve geniş bir kaynak yelpazesi ile hazırladığı 2 kitaplık bir roman tadında araştırma kitabı. Bazı yerlerde "Acaba bu detaylara gerek var mı"? dediğim ama çoğunlukla güzel detaylar öğrendiğim, araştırma kitabının sıkıcılığından uzak, görsel olarak da doyurucu bir eser. Dipnotlarla boğulan salt tarihi bilgi kitabı değil. Bir roman gibi tek seferde okuyup bitirilebilecek bir kitap. O günün dünyasından, babası Yavuz Sultan Selim'den, Onun tahta geçiş sürecinden, doğumundan, annesinden, tahta geçtiği anda,hem ülkesindeki hem de dünyadaki siyasi durumlardan, çevresindeki insanlardan çok derin detaylara inmeden kısa özet şeklinde tatmin edici bilgiler sunuyor. Dünyanın en kısa süren (1.5 saat) meydan savaşı (Mohaç) sonrası otağının bir köşesine kabir misali çukur kazdırıp " Bugün benim kalbime gurur girdi, bu gece yatağımı dehlize serin" diyerek içeride " bugün bir zafer kazandın ama yarın hesap vereceksin" diye tefekkür halinde olan bir insan. İkinci kitap yorumunda görüşmek üzere herkese keyifli okumalar. "Ayinesi iştir kişinin, lafa , senaryoya, diziye, filme bakılmaz!"

Yazarın " Ne yazık ki, tarihin dizi ve romanlardan öğrenildiği bir ülkede yaşıyoruz ve insanımıza doğru tarihi anlatmanın en etkili yolunun roman tadında ama hiç kurguya kaçmadan ana kaynaklara inilerek yapılan bir çalışmadan geçtiğine inanıyorum"  düşüncesi ile kaleme aldığı kitabı özgün kılan 15 yılı aşkın bir gezi ve fotoğraflama süreci ile, Kanuni’nin gittiği 3 yer hariç tamamına gidip resmederek kitaba eklediği ve geniş bir kaynak yelpazesi ile hazırladığı 2 kitaplık bir roman tadında araştırma kitabı. Bazı yerlerde "Acaba bu detaylara gerek var mı"? dediğim ama çoğunlukla güzel detaylar öğrendiğim, araştırma kitabının sıkıcılığından uzak, görsel olarak da doyurucu bir eser. Dipnotlarla boğulan salt tarihi bilgi kitabı değil. Bir roman gibi tek seferde okuyup bitirilebilecek bir kitap. O günün dünyasından, babası Yavuz Sultan Selim'den, Onun tahta geçiş sürecinden, doğumundan, annesinden, tahta geçtiği anda,hem ülkesindeki hem de dünyadaki siyasi durumlardan, çevresindeki insanlardan çok derin detaylara inmeden kısa özet şeklinde tatmin edici bilgiler sunuyor. Dünyanın en kısa süren (1.5 saat) meydan savaşı (Mohaç) sonrası otağının bir köşesine kabir misali çukur kazdırıp " Bugün benim kalbime gurur girdi, bu gece yatağımı dehlize serin" diyerek içeride " bugün bir zafer kazandın ama yarın hesap vereceksin" diye tefekkür halinde olan bir insan. "Ayinesi iştir kişinin, lafa , senaryoya, diziye, filme bakılmaz!"