
Boğulanlar Kurtulanlar
- Yazar : Primo
- Yayımcı : Can Yayınları
- Baskı Tarihi : 2002
- Sayfa Sayısı : 184
- ISBN : 9789755106489
- Baskı : 2.Hamur
Boğulanlar Kurtulanlar
Primo Levi, 11 Nisan 1987 günü intihar ettiğinde altmış sekiz yaşındaydı. Bir kentsoylu Yahudi olarak iyi eğitim görmüş ve kimyacı olmuştu. İkinci Dünya Savaşı´nda Nazi toplama kamplarına gönderildi. Kendi deyimiyle, talih sonucu, gerçekte ise Alman hükümetinin yok edilmesi gereken tutukluların ortalama ömrünü uzatmaya karar vermesinden sonra hayatta kalabildi. Yahudileri, Çingeneleri ve muhaliflerini toplama kamplarına bir tek amaçla, yok etmek amacıyla toplayan Naziler, kurbanlarına şöyle diyorlardı: Bu savaş nasıl sona ererse ersin, size karşı savaşı biz kazandık; tanıklık etmek için bir tekiniz bile hayatta kalmayacak, ama biriniz kaçmayı başarsa bile dünya onun anlattıklarına inanmayacak. Belki kuşkular, tartışmalar, tarihçilerin araştırmaları olacak, ama kesin bilgiler bulunmayacak, çünkü sizinle birlikte kanıtları da yok edeceğiz... İnsan aklı unutuyor, vicdanlar rahatlıyor, beyinler yıkanıyor. Boğulanlar, Kurtulanlar unutmaya karşı bir kitap. Hele hortlakların dirildiği, her şeyin tersyüz edildiği günümüzde ve büyük bir toplama kampına dönüşmeye aday olan dünyamızda.
-
Kapalı Hesap
📚 BİR KİTAP/ BİR YORUM Bu 183 sayfalık cüssesi hafif, içeriği AĞIR kitabı bir aydan daha uzun bir zamanda bitirebildim. Her elime aldığımda 4-5 sayfadan fazla okuyamadım, bazı günlerse elime hiç alamadım. Zira daha fazlası için insanın kafasıyla yüreği arasındaki bağlantıyı kesmesi gerekiyor. Aklın ve vicdanın kaldıramayacağı işkencelerin ve gerçek olamayacak kadar büyük acıların 20. yüzyıl Avrupa'sının göbeğinde yaşanmış olması, insanı okurken bile dehşete düşürüyor. Benim okurken zorlandığım fiziksel/ruhsal işkencelerin, çocuk, kadın, erkek, yaşlı, hasta ayırmaksızın yüzbinlerce insana topluca uygulandığını bilmek tüyler ürpertici😔 Kitabın 1919 doğumlu ve yahudi olan İtalyan yazarı Primo LEVİ bir kimyager... İkinci Dünya Savaşı sırasında, çok genç yaşta Auschwitz toplama kampına gönderilmiş. Tamamen talihin yardımıyla ve savaşın bitimiyle sağ kurtulduğu bu esaretten (ki savaşların tarihinde hiçbir esir, bu toplama kamplarındaki insanlar kadar aşağılanmamış ve zulüm görmemiştir) sonra yaşadıklarını anlatmış kitaplarında... LEVİ, 1986 sonlarında, BOĞULANLAR KURTULANLAR'ı yazdıktan birkaç ay sonra 11 Nisan 1987'de intihar etmiş. Kitabı bitirdiğimde LEVİ'nin, yaşadıklarını unutmamak için yazmayı seçtiğini ve bunları yazmak için yaşamına devam ettiğini, söyleyeceklerini bu kitapla bitirdikten sonra da intihar ettiğini düşündüm. Levi'nin kitapta dile getirdiği "İnsanın, tedirgin edici, tehlikeli, rahatsızlık verici bilgi ve anıları unutmak dürtüsü" ne karşı koyarak bunu yapması, sağ kurtulduğuna sevinmeyerek (çünkü bir başkasının yerine yaşadığını düşünerek utanç duyduğunu söylüyor), hayatı boyunca aslında hala o kamptaymış gibi hissediyordu diye düşünüyorum. Aksi taktirde "unutma"ya karşı direnmeyi seçmezdi. Kitapta öznel vakalardan ve kişisel detaylardan çok, nesnel değerlendirmeler ve saptamalar hakim. Levi, bu son kitabında, kamplardaki düzen ve yapıyla birlikte, bu kampların dışındaki kör, sağır ve dilsiz dünyanın da sosyolıjik bir bakış açısıyla tahlillerini yapmaya çalışmış. Bunu bir YARGIÇ gibi değil, sadece bir TANIK gibi yapması, takdire şayan... Kitap DENEME türünde yazılmış olsa da, bu türün çok ötesinde öğeler barındırıyor. Anlatılanların anı, psikoloji, sosyoloji, belgesel, tarih ve felsefe gibi katmansal açılımları var. Bu kitabı zor da olsa mutlaka okuyunuz. Ben yazarın ilk kitabı olan ve 1947 de yazdığı "Bunlar da mı İnsan?" ile 1975 de yazdığı "Periyodik Tablo" adlı kitaplarını da okuma listeme ekledim. Primo LEVİ , sırf geçmişi anlatmak için değil, geleceğe de birşeyler söylemek için yazmış. Söylediklerine mutlaka kulak verilmeli. Zira o, "Dünyanın büyük bir toplama kampına dönüşmeye aday" olduğuna inanmış biri... Ona katılmamak için bugüne kadar herhangi bir umut ışığı da görebilmiş değiliz maalesef... Okuyarak dokuyacağınız güzel günleriniz olsun 🌻